BASIN AÇIKLAMASI

HADEP olarak; her fırsatta ve her platformda belirttiğimiz gibi, ülkemizin başta toplumsal uzlaşmaya ve her alanda istikrara büyük bir gereksinimi vardır.

Bir yılı aşkındır önemli çaba ve özverilerle bu alanda kazanılan mevziler kaybedilmemeli. Atılan adımlardan geriye dönüş değil, aksine ileriye doğru yenileri eklenmelidir.

Bunun için Siyasi Partilere, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne, Basına, Kamu emekçilerinin alın terine ve insan haklarına gereken önemin verilmesi kaçınılmazdır.

Türkiye'de küçümsenmeyecek ölçüde sağlanan istikrarın bozulmasını isteyen güçler vardır. Bunların oyunlarını boşa çıkarmak, her yetkilinin, her sorumlunun ve her vatandaşın görevidir.

Partimizin bu görevi tüm olanakları ölçüsünde, en iyi şekilde yaptığına inanıyoruz.

Ne yazık ki, barış ve demokratikleşme çabalarımızı provake edilmesi amacıyla büyük baskılara hedef olmaktayız.

Son günlerde Partimize, Demokratik Kitle Örgütlerine, Kamu Emekçilerine, İnsan Hakları Kuruluşlarına, bir kısım Basına ve İlerici Öğrenci Derneklerine; haksız ve hukuk dışı uygulamalar reva görülmektedir.

06.06.2000 tarihinde partimizin Kadın Kolları; F Tipi Cezaevleri uygulaması, PKK Genel Başkanı'nın sağlık durumu, Genel Af ve İdam cezasıyla ilgili görüşlerini ve demokratik tepkilerini dile getirmek isterken;

İstanbul'da il Başkanımız Kemal Peköz ve 47 kişi polis tarafından şiddet uygulanarak gözaltına alınmış, çoğunun baş, kol ve de£gıs£ik organları kırılarak insanlık dışı muameleye tabi tutulmuşlardır.

Tümü, Cumhuriyet Savcılığınca serbest bırakıldıkları halde, İl Başkanımızın Askerlikle hiçbir sorunu olmadığı halde, böyle bir gerekçe bahane edilerek bir kez daha gözaltına alınmış, bir gün sonra hakaretlere uğrayarak serbest bırakılmıştır.

Aynı tarihte ve aynı gerekçelerle Kadın Kollarımızın; Diyarbakır, Van, Adana, Mersin ve İzmir illerindeki düşünce açıklama ve demokratik tepkileri de benzer uygulamalara tabi tutulmuştur.

Yine bu arada Diyarbakır'da HADEP'li 2 Belediye Encümeni, Hadepli üyeler, Mahalle Muhtarlarının gözaltına alınması, Diyarbakır'ın merkezi sayılan Suriçi'ne yönelik geniş kapsamlı operasyon, aynı hukuksuzluğun devamıdır.

Ayrıca Diyarbakır Eğitim-Sen Şubesine ve yöneticilerinin evlerine yapılan usulsüz baskınlar ve gözaltılar, kamu emekçileri üstündeki baskının somut ifadesidir.

Daha önce İnsan Hakları Derneği Diyarbakır ve Van Şubelerinin kapatılması, MKM ve diğer Kültür Merkezleriyle Öğrenci Derneklerinin hiçbir etkinliğine izin verilmemesi; Pine Mizah Dergisinin ve bazı yayınların; en son da 2000'de Yeni Gündem'in Olağanüstü Hal Bölgesine sokulmaması, açıklamaya çalıştığımız hukuk dışı baskı, ihlal ve sindirmeye yönelik uygulamalardan sadece birkaç örnektir. 7 Haziran 2000 tarihinde SİP Genel Başkanı Sayın Aydemir Güler'in İstanbul Atatürk Havaalanı'nda şık olmayan bir şekilde gözaltına alınıp yurt dışına çıkışının engellenmesini de hukuk dışı bu uygulamalara eklemek gerekir.

Oya ki bu ülkenin en önemli ihtiyacı ve beklentisi; temiz, şeffaf bir toplum oluşumu ve gerçek anlamda hukukun üstünlüğünün sağlanmasıdır.

Bu da ancak; demokratik bir ortamda barış içinde, düşünce, örgütlenme, basın özgürlüğü ile insan hakları ihlallerinin önlenmesi, mesken dokunulmazlığının sağlanması ve emeğin özgürleşmesiyle olanaklıdır.

Bu bağlamda partimize, demokratik kitle örgütlerine, kamu emekçilerine ve basının üzerindeki bu hukuk dışı baskı ve şiddetin son bulmasını ve sorumlular hakkında yasal işlem yapılmasını istiyoruz. Bu bizim doğal beklentimiz ve hakkımızdır. Sonuna kadar da hakkımızın takipçisi olacağız.

09.06.2000
Hamit GEYLANİ
Genel Başkan Yardımcısı