BASINA VE KAMUOYUNA

Değerli basın mensupları,

25 Ocak 2001 tarihinde çağrılı oldukları Silopi İlçe Jandarma Karakolu'na gittikleri artık ilgili devlet görevlileri tarafından da kabul edilen İlçe Başkanımız Serdar Tanış ve Yönetim Kurulu Üyemiz Ebubekir Deniz'in akıbeti hala belirsizliğini koruyor. Her geçen gün kuşku ve kaygılarımız artıyor.


Bölgede yakalanan barış ortamının Gaffar Okkan cinayetinden sonra ciddi bir biçimde sarsılmış olduğunu üzüntüyle tespit etmiş bulunmaktayız. Silopi'deki iki partili arkadaşımızın Okkan cinayetinden hemen sonraki gün kayıplara karışmış olması, bizce tesadüfi değildir. İddia ediyoruz: Gaffar Okkan'ı öldüren güçler her kimse Silopi İlçe yöneticilerimizi kaçıranlar da aynı zihniyette olanlardır.


Görünmez bir el sanki bölgeyi ve bütün bir Türkiye'yi yeniden karıştırmak istemektedir. "Terörün düğmesi"ne basan güçler, ülkenin demokratikleşmesini istemeyen iç ve dış güçlerdir. Türkiye'nin acılı bir süreçten sonra yakaladığı barış ve huzur ortamını bozmak isteyenler, sadece bölgede değil bütün bir Türkiye'de demokratik bir siyasetin önünü de kesmek istemektedirler. Özellikle Partimizi hedef alan baskı, şiddet ve kışkırtmalar, Partililerimizi oluşturulmak istenen şiddet ortamına çekmeyi hedeflemektedir. Ancak bilinmelidir ki biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Ülkenin bütünlüğü ve demokrasi konusunda duyarlı olan Partimiz, barış ve huzur ortamının muhafazası için üstüne düşen vazifeyi olgun bir duruşla ifa etmeye devam edecektir.


Değerli Basın Mensupları,

Silopi'de iki partili arkadaşımızın kayıp olayında cevaplanması gereken sorular hala varlığını korurken ?ırnak Valiliği ve Jandarma Alay Komutanlığı tarafından İçişleri Bakanı'na gönderildiği iddia edilen bir bilgi notunda, Partimizin "illegal örgüt"müş gibi sunulması ve Silopi İlçe Başkanımız Serdar Tanış'ın "muhbir" olduğunun açıklanması, tarafımızdan üzüntüyle kaydedilmiş bulunmaktadır. Bugüne kadar ısrarla sessiz kalmayı tercih eden Jandarma yetkililerinin böyle bir açıklamayla kamuoyunun karşısına çıkması, hiç de inandırıcı olmayan bir telaşın ifadesidir.


Bu vesileyle bir kez daha bu olayda tespit ettiğimiz çelişkileri ve henüz yanıtlanmamış soruları sizlerle paylaşmak istiyoruz.


1. İlçe Başkanımız Serdar Tanış ve Yönetim Kurulu Üyemiz Ebubekir Deniz'in yaptığımız ısrarlı başvurulara rağmen Silopi İlçe Jandarma Karakolu'na 25 Ocak 2001 tarihinde uğradıkları niçin aynı gün değil de beş gün sonra açıklanmıştır?


2. Silopi'ye olayı araştırmak ve ailelere geçmiş olsun dileklerimizi iletmek için gönderilen Genel Merkez Heyetimiz niçin Cizre'den geri çevrilmiştir?



3. İlçe Başkanımız Serdar Tanış madem ki "haber elemanı"nızdı, niçin "haber elemanı"nızı çağırıp "tehdit etme" ihtiyacını hissettiniz? Neden "haber elemanı"nızın babasını kaç kez huzura davet edip oğlunun HADEP'le olan tüm ilişkilerini kesmesi gerektiğini "tehdit" üslubuyla söylediniz?


4. "Muhbir" olduğunu belirttiğiniz Serdar Tanış'ın "HADEP Genel Merkezi'nden gelen bilgi ve belgeleri size ulaştırdığı"nı söylüyorsunuz. O halde neden ihtiyaç duyduğunuz bilgi ve belgeleri size getiren bir "muhbir"inizin HADEP İlçe Başkanlığı görevinden derhal uzaklaşması gerektiğini "tehdit"le kendisine ve babasına bildirdiniz?



5. ?ırnak Valiliği ve İl Jandarma Alay Komutanlığı'nın bilgi notunda Serdar Tanış'ın Kasım 2000 tarihinden itibaren "haber elemanı" olarak çalıştığı belirtiliyor. Oysa Serdar Tanış'ın aynı zamanda avukatı da olan yakın akrabası İdris Tanış, Serdar Tanış'ın o tarihlerde babası tutuklandığı için Silopi'ye gelmediğini belirtiyor.
Serdar Tanış'ın Silopi'ye 9 Ocak 2001 tarihinde İlçe Binasının açılışı için geldiği bilindiğine göre, Serdar Tanış'ın HADEP Genel Merkezi'den gönderildiği iddia edilen bilgi ve belgelere hangi parti göreviyle sahip olduğunu doğrusu çok merak ediyoruz.


6. Genel Merkezimiz tarafından Serdar Tanış'a atama yazısının dışında hiçbir bilgi ve belge gönderilmemiştir. Genel Merkezimizce gönderilen bilgi, belge ve genelgeler doğrudan doğruya İlçe Başkanlıklarına değil İl Başkanlıklarına gönderilmektedir.



7. Serdar Tanış'ın "muhbir" sıfatıyla Jandarma yetkililerine HADEP Genel Merkezi'nden gelen bilgi ve belgeleri, Partimizin yöneticilerinin ve Partimize yakın avukatların telefon bilgilerinin verildiği iddia edilerek sanki Partimiz "illegal örgüt"müş gibi kamuyona bir imaj verilmek istenmektedir. Bunu şiddetle kınıyoruz. Yasal bir partinin bu biçimde kamuoyuna sunulması, demokrasi adına üzücüdür. Parti yöneticilerimizin tüm bilgileri zaten devletin ilgili kurumlarına verilmiş bulunmaktadır. Gizlimiz saklımız yoktur. Biz yasal ve şeffaf bir partiyiz. Tüm genelgelerimiz yasalara uygundur. Merak eden görevliler varsa buyursunlar gelsinler, kendilerine belgelerimizi de genelgelerimizi de gösterelim.


8. Serdar Tanış'ın "muhbir" olduğunun başkalarınca anlaşılması üzerine "infaz" edilmiş olabileceğine dair bir kanaat dolaylı yollardan yaygınlaştırılmak istendiğini üzülerek gözlemlemiş bulunmaktayız. İnandırıcılıktan yoksun bu tür açıklamalar, kaybolan iki yöneticimizin hayatları konusunda ciddi endişelere bizi sevkediyor.



Değerli Basın Mensupları,

Kaybolan iki insanımızı arıyoruz. Aramaya devam edeceğiz. Parti ve Partililerimizin hukukunu korumak konusunda son derece kararlı ve azimliyiz.


Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz bu ülkenin insanlarıdır. Kaybolanlar bizim insanlarımızdır. Bizim insanlığımızdır. İnsanlarımıza ve insanlığımıza sahip çıkmak, sadece HADEP'in değil diğer Partilerin ve demokrasi konusunda duyarlı her çevrenin boynunun borcudur. Herkesi bu konuda daha duyarlı davranmaya çağırıyoruz. Medyamızı gösterdiği duyarlılıktan ötürü kutluyoruz.


Bilinmelidir ki biz insan yaşamı konusunda duyarlı bir partiyiz. Ülkenin Edirne'si ile Silopi'si arasında fark görmeyen bir siyasal anlayışa sahibiz. Edirne'de insanlarımız kaybolmuş olsaydı aynı duyarlılığı parti olarak göstereceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Biz bütün bir Türkiye'nin ve Türkiyelilerin partisiyiz.


Artık kalıcı bir barış olsun istiyoruz. Demokrasi olsun istiyoruz. İnsanlarımız nerede yaşıyor olurlarsa olsunlar ölmesinler istiyoruz. Keyfi gözaltılar ve baskılar son bulsun istiyoruz. Ve insanlarımız kaybolmasınlar diliyoruz.

09.02.2001
AHMET TÜRK
HADEP Genel Başkan Vekili