BASINA VE KAMUOYUNA

Türkiye’nin her alanda, özellikle siyasi partilerin çalışmalarında gereksinim duyduğu şeffaflık, demokrasi ve hukukun üstünlüğü işlerlik kazanması gereken bir dönemde, bu olguların bazı güçler tarafından engellenmiş olması üzücü ve düşündürücüdür.

Böylesi bir zihniyetin sonucu olarak da partimize yönelik baskı ve komploların sonu gelmiyor. Şırnak İl Başkanımız Resul Sadak ve Parti yöneticilerinin tutuklanmalarından sonra oynanan oyunun bir benzeri de Hakkari ve ilçelerinde sahneye konulmuş durumdadır.

Şemdinli Belediye Başkanı Ferman Özer ve diğer parti yöneticilerimizin göz altına alınması anılan senaryonun devamıdır.

Edinilen bilgilere göre; yörede bazı itirafçıların kendilerini kurtarmaya yönelik yalan ve iftiraları ile yasadışı dinlenen telefon bilgileri doğrultusunda geniş kapsamlı bir operasyon başlatılmış olup Şemdinli, Yüksekova ve Hakkari de 40 civarında vatandaş göz altına alınmıştır.

10 Ekim 2000 tarihinde Şemdinli HADEP İlçe Yöneticileri Basri Yalçın ve İzzet Atabak, Yüksekova HADEP Belediye Encümeni Ömer Şedal göz altına alınanlar arasındadır.11 Ekim 2000 tarihinde de Şemdinli Belediye Başkanı Ferman Özer ve Şemdinli Belediye Zabıta Encümeni İdris Sakin ile Hakkari HADEP İl Genel Meclis Üyesi Mustafa Gümüşlü göz altına alınmışlardır.

10 Ekim 2000 tarihinde Yüksekova’da gözaltında bulunanlar savcılığa çıkarılmış olup Fahrettin Tekirdağ, Kazım Batmaz, Levent Kına, Hamza Çobanoğlu, Abdurrahman Altın ve Hamit Kartal tutuklanmış, diğerleri ise serbest bırakılmışlardır. Van DGM’ye götürülen Mustafa Gümüşlü de aynı tarihte serbest bırakılmıştır.
Şemdinli’de gözaltına alınanlar ise; 13 Ekim 2000 tarihinde Şemdinli Mahkemelerinde yapılan sorgulamaları sonucunda 5 kişi tutuklanmış, Şemdinli Belediye Başkanı 1 milyar nakdi kefaletle diğerleri de kefaletsiz serbest bırakılmışlardır

Halkın seçtiği Belediye Başkanı, Belediye Meclis ve il genel meclis üyeleri ile parti yöneticilerinin böylesi uygunsuz bir biçimde derdest edilip keyfi bir biçimde göz altına alınmaları demokratikleşme yolundaki Türkiye’nin insan hakları karnesini zedelemekte, ayrıca ülkeye haksızlık ve seçilmişlere uygulanan bir demokrasi ayıbıdır. Daha önce de benzeri haksızlıklar ve ayıplar Diyarbakır, Bingöl ve Siirt Belediye Başkanlarımıza karşı işlendi. Bu tür uygulamalar ülkemizin dünya kamuoyundaki imajını olumsuz etkilemektedir.

Ülkemize karşı işlenen ayıplara ve partimize uygulanan bu antidemokratik uygulamalara son verilmesini ve bir daha böylesi siyasi etiğe sığmayan hukuk dışı hadiselerin yaşanmamasını dileriz.

14.10.2000
Hamit GEYLANİ
HADEP Genel Başkan Yardımcısı