BASINA VE KAMUOYUNA

Ülkemizin öncelikle toplumsal uzlaşmaya ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç karşılandığı oranda demokratikleşme sağlanabilir. Bunu gerçekleştirmek de başta siyasi parti, demokratik kitle örgütleri, memur kuruluşları ve işçi sendikalarının görevidir.

Ayrıca bunlar arasında iyi bir diyalog ve dayanışmanın olması gerekir.

Ne yazık ki bu dayanışmanın olduğu her platformda, belli ölçüde sağlanan istikrarı provoke eden zihniyet ve güçler sahneye çıkmaktadır.

Son olarak da 24 Haziran 2000 tarihinde İstanbul Emek Platformunun düzenlediği miting bahane edilerek İstanbul İlimiz ile Bağcılar, Eminönü, Bakırköy, Beyoğlu ve Gaziosmanpaşa İlçelerimiz güvenlik güçlerince basılmıştır. Partimizin resmi evrakları, yazışma dosyaları tahrip edilerek götürülmüştür. Başta, İl Başkanımız Kemal PEKÖZ olmak üzere toplam 30 yönetici ve üyemiz hukuki gerekçe olmadan göz altına alınmışlardır.

Belli ki; partimiz hakkında bu kararı veren yetkililer “Meydanı HADEP'e bırakmayacağız” diyen Sayın Başbakanın talimatlarını uygulamışlardır.

Sayın Başbakanın partimize yönelik her talihsiz açıklamasından sonra böylesi hukuk dışı yönelimler olmaktadır. Bizce en büyük ırkçılık ve ayrımcılık budur. Bir partinin Genel Başkanının ve 65 milyonun Başbakanının, söylemleriyle neden olduğu haksızlıklardan üzüntü duyması gerekir. Ayrıca kendi konuşma ve mesajlarından kaynaklanan bu haksız ve hukuk dışılığı hemen önlemesi gerekir. Çünkü kendisi de zamanında epeyce hukuk dışılığın kurbanı olmuştur. Demek ki demokrasi, günü geldiğinde herkese lazım oluyor.

Partimizin demokrasi meydanından çekilmesi mümkün değildir. Onun için toplumsal uzlaşma ve demokratikleşme mücadelemize yönelik baskı ve anti-demokratik uygulamaların derhal ortadan kaldırılmasını, haksızlığın ve hukuksuzluğun son bulmasını istiyoruz.

27.06.2000
Hamit GEYLANİ
Genel Başkan Yardımcısı